66 milyon yıl evvel yaşamış ve gezegenimizin tahminen de en sıradışı canlıları olan dinozorlara hepimiz Jurassic Park üzere sinemalardan hakimiz esasen. Fakat dinozorlara dair bu bilgileri daha evvel duymadığınızı düşünüyoruz.
Sizler için dinozorlara dair en değişik 19 bilgiyi araştırdık. 👇
Kaynak: https://www.thefactsite.com/dinosaur-…
19. Dinozorlar hala yaşıyorlar ve aramızdalar.
Elbette kendi formlarından kelam etmiyoruz. Huzursuz olmanıza gerek yok, natürel şayet kuşlardan korkmuyorsanız. Zira bütün kuşlar dinozorların soyundan geliyor.
Kuş olmayan dinozorlar yok olsa da kuş olarak evrim geçiren dinozorlar bin yıllar içinde kuşlara dönüştü.
18. Dünya’da 900’den fazla farklı dinozor dolaşıyordu.
Bahsettiğimiz 900 civarındaki dinozor, sadece fosil kalıntılarının kâfi olduğu ve bunların gerçek dinozor çeşitleri olduğunu bize gösterenler.
Aslında, birçok potansiyel çeşit daha var, lakin sağlam delillerin eksikliği nedeniyle dinozor olarak görülemiyor.
17. Mezozoik inekler olan “Nigersaurus”lar, dişlerini neredeyse on dört günde bir olacak sıklıkta değiştiriyordu.
Bu sıra dışı sauropod, ağzında gizli olarak bir dizi dişe sahipti. Dişleri aşındığında, düşer ve bir sonraki sıra yerine geçerdi.
16. Bir dinozor cinsinin dört kanadı vardı.
Microraptor isimli bu minik kuş gibisi dinozor, yalnızca 60-90 cm uzunluğunda ve yaklaşık olarak 1-1,36 kg ağırlığındaydı.
21. yüzyılın başından bu yana yüzlerce fosil kalıntısı bulundu ve tüm fosiller açıkça gösteriyor ki Microraptor, hem ön hem de art bacaklarında kanatlara sahipti!
15. Ortalama bir dinozor yaklaşık olarak 3,493 kg ağırlığındaydı.
14. Dinozorların renkleri hala bilinmiyor.
Bazı bilim insanları, dinozorların, filler ve gergedanlar üzere, etraflarıyla ahenk sağlamak ve yırtıcılardan korunabilmek için epeyce soluk renklere sahip olabileceklerini öne sürüyorlar.
Buna rağmen, dinozorların aslında parlak renklere sahip olabileceği ve günümüz kuşları üzere potansiyel eşleri basitçe çekebilmek için bu renkleri kullandığı da yaygın bir teori.
13. Sauropodlar günlük olarak 1 tondan fazla bitki yiyordu.
Gezegenimizde yaşamış en büyük canlılardan olmaları, beslenme alışkanlıklarını da tıpkı halde etkilemiş muhakkak ki.
12. En küçük pterodaktil yaklaşık bir güvercin büyüklüğündeydi.
Kuzeydoğu Çin’de keşfedilen Nemicolopterus crypticus, yaklaşık 120 milyon yıl evvel ağaçtan ağaca geçerek böcekleri kovalayan bir canlıydı.
Sadece 25 cm kanat açıklığına sahipti.
11. Kimi dinozorlar nitekim devasaydı lakin hiçbiri mavi balinalardan daha büyük değildi.
Mavi balinaların yükü 190 ton ve uzunluğu 34 metre kadar uzayabiliyor. En büyük dinozorlar ise 69 ton yüke sahip olabilir ve 36 metre kadar uzayabilirlerdi.
10. Lisanınızla taşı ve dinozor fosilini ayırt edebilirsiniz.
Kulağa çok saçma geldiğinin farkındayız fakat bir fosilin ‘tadına baktığınızda’ dilinize yapışabilir. Hasebiyle bir taştan ayırabilirsiniz.
9. Gallimimusların dişleri yerine gagaları vardı.
Bu garip görünümlü teropot, şu anda Moğolistan olarak bilinen yerde geç Kretase periyodunda yaşıyordu.
‘Tavuk taklitçisi’ olarak isimlendirilen bu canlı, aslında daha çok kolları olan dev bir devekuşunu andırıyordu.
8. Birtakım dinozorlar tüylerle kaplıydı.
1990’lara kadar, bugünün sürüngenleri üzere büyük pullarla kaplı olduğuna inanılırdı.
Ancak o vakitten beri, teropot olarak bilinen dinozor kümesinin tüylerle kaplı olduğunu gösteren daha fazla ispat ortaya çıktı.
Teropotlar ortasında velociraptorlar, tyrannosaurus rex’ler ve bugünkü kuşların atası olan tipler bulunuyordu.
7. En uzun ismi olan dinozor “micropachycephalosaurus”du.
‘Küçük kalın başlı kertenkele’ manasına gelen 23 harf ve dokuz heceden oluşan ‘mikropachycephalosaurus’, böylesine küçük bir dinozor için inanılmaz derecede uzun olmuş. :)
6. Dinozorların birden fazla otçuldu.
5. Birtakım dinozorların derilerini değiştirebildiği düşünülüyor.
Yılan ve kertenkele üzere olmasa da kuş gibisi dinozorlar, tüyleri altındaki derilerinin kimi kısımlarını bırakıyordu.
4. Birtakım dinozorlar şuurlu bir biçimde devasa taşlar yutardı.
Bu, ‘gastrolit’ ismi verilen taşlar, otçulların yedikleri bitkileri sindirilebilir modüllere öğütmelerine yardımcı olduğu düşünülüyor.
3. Quetzalcoatlus northropi, bilinen tüm pterosaur tiplerinin en geniş kanat uzunluğuna sahip olan tipti.
Gökyüzüne baktığınızda küçük bir uçağın boyutunda bir dinozor gibisi yaratığın üzerinizden süzülüşünü gördüğünüzü düşünün…
Quetzalcoatlus northropi, geç Kretase devrinde yaşıyordu ve akılalmaz derecede 7-13 metre kanat açıklığına sahipti.
2. Kosmoceratops’un yüzünde on beş boynuzu vardı.
Diğer bilinen tüm dinozorlardan daha fazla boynuza sahip olan kosmoceratops, triceratopsun bir akrabası olarak muhakkak en süslü kafatasına sahipti.
76-75 milyon yıl evvel, Geç Kretase devrinde yaşıyordu.
1. Myanmar’dan bir kehribar kesimiyle birlikte, büsbütün korunmuş bir dinozor kuyruğu bulundu.
Kuyruğun hangi dinozora ilişkin olduğunu söyleyemesek de, bir dinozora ilişkin olduğu kesin.
Özellikle değişik olan ise, bu kuyruğun tüylü bir dinozora ilişkin olması ve tüylerin kehribar içinde kusursuz bir biçimde korunmuş olması.
